
Temel Haklar
TEMEL HAKLAR
Hak, insanların herhangi bir işi yapma yetkisi olarak tanımlanır.
Özgürlük ise insanların hiçbir insana zarar vermeden dilediği her şeyi yapabilmesidir.
Hak, düzenleyici hukuk kurallarının bireylere tanıdığı bir ayrıcalıktır. Bir şeyin yapmak ya da başkalarından belirli bir biçimde davranmayı ya da bir şeyi yapmayı isteme yetkisidir. Sırf insan olduğumuz için sahip olduğumuz haklar ise insan hakları olarak isimlendirilmektedir. İnsan hakları dokunulmaz, vazgeçilemez, devredilemez haklardır. İnsan hakları zarar görmemizi engelleyen bizi kanunlarca var eden üstün kurallar bütünüdür. Temel haklarımız kamu haklarıdır.
Yaşama hakkı, güvenlik hakkı, köle olmama veya zorla çalıştırılmama hakkı, işkence edilmeme başlıca önemli haklarımız arasındadır. 1982 Anayasasının 13'üncü maddesinin eski şeklinde de otoritenin temel hak ve hürriyetlere müdahale etmesini makul şartlara bağlanarak, temel hak ve hürriyetler güvence altına alınmıştır. Anayasamızda 'insan haysiyetine aykırı ceza ve işlem uygulamayacağı',' eziyet, işkence ve angaryanın yasak olduğu' sürekli olarak vurgulanmıştır.
Günümüzde insan hakları kuralları anlaşmalar, anayasalar ve yasalarla hukuk kuralları haline getirilmiştir.
İnsan hakları, bütün insanların birbirine karşı sadece insan olmaktan kaynaklanan ödevlerdir.
Bireysel olsun toplumsal olan insan haklar çok önemlidir.
Kişi haklarını sıralarsak;
• Yaşama hakkı
• Kişi dokunulmazlığı maddi, manevi varlığı,
• Kişi hürriyeti ve güvenliği
• Yerleşme ve seyahat hürriyeti
• Din ve vicdan hürriyeti
• Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
• Bilim ve sanat hürriyeti@• Basın yayın alanında hürriyetler
• Mülkiyet hakkı
• Özel hayatın gizliliği ve korunması
• Toplantı hak ve hürriyetleri (derken kurma, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı)
• Hak aranması, hakların korunması ile ilgili hükümler
• İspat hakkı
• Temel hak ve hürriyetlerin korunması
Ve bunlar gibi insan olmamızın gereği olarak birçok hakkımız vardır. İnsanlığın bireysel ve toplumsal var oluşundan bu yana köleliğin, işçi sınıfının ve sanayileşmenin gelişmesi ile toplumun haklarla ilgilenmeye başlayıp mücadeleleri ile ortaya çıkmıştır. İnsanların temel ihtiyaçları ve nasıl birlikte yaşayıp çalışacağıyla ilgili olarak şekillenmiştir.